İktisat - Ekonomi kategorisinde tarafından

Sizce açıklanan enflasyonun rakamları gerçeği yansıtıyor mu?

Cevabınız

Görüntülenecek adınız (isteğe bağlı):
Gizlilik: E-posta adresiniz yalnızca bu bildirimlerin gönderilmesi için kullanılacak.

24 Cevaplar

tarafından
Tarihte olmadığı kadar çok başkan değişti kısa bir sürede.. Son bir yılda üç başkan değişti... Bu bir şeyler düşündürüyor.

Geliri enflasyona göre ayarlananlar haklarını nerede arayabilir? Enflasyona endeksli borç verenler mahkemeye başvursa ne çıkabilir?

Resmî belgede sahtecilik suçu 5237 sayılı TCK’nın 204. maddesinde;

“(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Söz konusu suç, maddenin birinci fıkrasında seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmış olup resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmî belgenin kullanılması durumunda suç oluşacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında, resmî belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanarak daha ağır bir yaptırıma bağlanmış, maddenin üçüncü fıkrasında ise suçun konusunu oluşturan resmî belgenin, kanunun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan bir belge niteliğinde olması hâlinde cezanın yarı oranında artırılması gerektiği belirtilmiştir.

Sahtecilik suçlarının hukuki konusu kamunun güveni olup belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi, tamamen veya kısmen değiştirilmesi ya da gerçek bir belgeye eklemeler yapılması eylemlerinin kamu güvenini sarstığı kabul edilerek yaptırıma bağlanmıştır.

Resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi ya da gerçek bir resmî belgenin değiştirilmesi eyleminin sahtecilik suçunu oluşturabilmesi için, düzenlenen ya da değiştirilen belgenin gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği suçun temel unsuru olup özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Sahte belgenin ilk bakışta dikkati çekmeyecek biçimde düzenlenip belirli bir kişiyi değil birçok kişiyi aldatabilecek nitelikte olması ve aldatma gücünün objektif olarak saptanması gerekir. Bu nedenle örneğin, memurların bilgisizliği ve ihmalleri nedeniyle kandırıcılık yeteneği olmayan belge üzerinde işlem yapmaları belgeye hukuki geçerlilik kazandırmaz. Daha önceden var olan subjektif bir bilgi, belge üzerinde var olan aldatma yeteneğini ortadan kaldırıcı etkiye sahip değildir.
tarafından
Enflasyon ve kur artışının birbirine yakın olması beklenir. Başlama yerine göre hesap değişebilir.

31 Mart 2022 - 31 Mart 2021 arası Merkezin dolar fiyatı artışı: 14.6371TL-8.3258TL =6.3113TL yani yaklaşık %75.8. Oysa açıklanan TÜFE %61.14. Yani TÜFE'ye inanırsan dolar fazla bile arttı.

Eğer ENAG'a inanırsan TÜFE %142.63. Bu durumda biriken baskının ortadan kalkabilmesi çok ciddi seviyede aylık negatif enflasyon rakamları ile mümkün ki ihtimali çok düşük.

Her ne kadar başka hiçbir sorumlu kimse ve kurum yapmasa da istatistik kurumlarının görevi enflasyonla mücadele değil onu doğru şekilde ölçmektir. Bu olmayınca bütün fiyatların içine ayrıca güvensizlik risk primi de girer ki enflasyonu daha da arttırır.
tarafından
Amerikalı, Avrupalı ve hatta bütün dünyadan kara cahiller artan enflasyona karşı parasal sıkılaştırma yapıyorlar. Halbuki onlarda da başta gerçek bir ekonomist olsaydı bizim gibi yapar, %19 enflasyonu %70’e düşürürlerdi.

2021 Eylül sonunda TÜFE aylık %1,25 yıllık %19,58 artınca ne denmişti? 4 Ağustos 2021 de dolar 8.43TL ve TCMB faizi %19 iken "Ağustos ile birlikte enflasyonda düşüşü göreceğiz. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, yüksek faiz yok"

Yazanlar dışında kimse tarafından okunup dikkate alındığı tartışmalı olan ve gayet ciddiyetle hazırlanmış 2021 – 2023 dönemi Orta Vadeli Mali Planına göre TÜFE Yılsonu 2021’de %8,0 2022’de %6,0 2023’te %4,9 olacaktı.

2021’de hedefin 4 katını aşarak %36.08 oldu. Nisan 2022 sonunda dolar 14.81TL iken aylık %7.25 yıllık %69,97 oldu. Halen 2022 hedefinin sadece 11 kat üzerindeyiz. Bu yapıldı da işsizlik mi çözüldü? Enflasyon, işsizlik, borçlanma maliyeti ve büyümeyi birlikte puanlayan sefalet endeksinin 2021 hesaplarına göre 156 ülke içinde 13. durumda iken pek muhtemeldir ki altıncılığa ulaşılmıştır. Bizden beter olanlar sadece çökmüş ve savaş yaşamış ülkeler. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…

Not: Bir mucize zinciri olsa, kur hiç artmasa, savaşlar olmasa ve tedarik zincirinde aksamalar yaşanmasaydı bile, makroekonomik istikrarın yine de başlandığı yere göre daha berbat seviyeye geleceği iktisadın ilk dersinden geçer not alabilmiş herkesin bekleyeceği bir durumdu.

https://www.dunya.com/ekonomi/erdogan-agustos-ile-birlikte-enflasyonda-dususu-gorecegiz-haberi-629782

https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/10/2021-2023-Donemi-Orta_Vadeli-Mali-Plan.pdf

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Tuketici+Fiyatlari

https://www.nationalreview.com/2022/03/hankes-2021-misery-index-whos-miserable-and-whos-happy/

HAMI = [Unemployment (%) + Inflation (%) + Bank‐Lending Rate (%)] − Real GDP Growth (%)
tarafından
Nisan'da açıklanan aylık %7,25, yıllık %69,97 rakamları enflasyona endeksli yatırım aracı için fazla geldi.

"Enflasyonu hesaplayan daire başkanı Cem Baş, sağlık gerekçesi öne sürülerek görevden alındı. Görevden alınan Baş'ın sağlıkla ilgili hiçbir sorunu olmadığı, ancak son dönemde artan baskılardan ciddi rahatsızlık duyduğu öğrenildi. TÜİK'in enflasyon hesabında kullandığı fiyat verilerinin yarıya yakınını internet üzerinden ve barkod okuma yoluyla elde etmeyi planladığını bildiren kaynaklar, yeni daire başkanıyla bu çalışmaların hızlandırılacağını ifade etti."

Enflasyonla mücadelede bu çalışma hemen verimli oldu:

TÜİK verilerine göre, YD-ÜFE 2022 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,61, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 97,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,83 artış gerçekleşti. Yurt dışı üretici fiyatları martta yıllık yüzde 105,82, aylık yüzde 7,29 artmıştı.

https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/enflasyonu-hesaplayan-baskani-gorevden-aldilar-7145688/

https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/yurt-disi-uretici-enflasyonu-yillik-yuzde-9711-oldu-7145990/

2016 ‘dan bu yana TÜİK'te 5 başkan değişti

1 – Mehmet Aktaş (Vekil) Şubat 2016-Nisan 2019

2 – Yinal Yağan (Vekil) Nisan 2019-Mayıs 2020

3 – M. Cahit Şirin (Vekil) Mayıs 2020-Şubat 2021

4 – S. Erdal Dinçer Mart 2021-Ocak 2022

5 – Erhan Çetinkaya Ocak 2022-Görevde
tarafından
Bence Nebati'yi şikayet etmek gerekir: Demiş ki:

"Şimdiki hedefimiz, enflasyonun ana sebeplerinden biri olan beklentileri düzeltmektir. Enflasyon ataletini ve beklentilerini el ele vererek, birlikte adımlar atarak, elimizi taşın altına koyarak halledeceğiz.” dedi.

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/bakan-nebati-simdiki-hedefimiz-enflasyonun-ana-sebeplerinden-biri-olan-beklentileri-duzeltmektir/2590258

Yoksa "faiz sebep, enflasyon netice" şeklinde beşinci kelimesi olmayan dört başı mamur teoriye karşı mı geliyor? Enflasyonun faiz dışında bir sebebi olduğunu iddia etmeye cüret etmiş.

Faydalı bir iş yapmak isterse, faizler %19'dan %14'e indirilerek bütün problemlerin çözüldüğü bir durumda enflasyonu arttıracak şekilde davranan Çaykur'a %43.7'lik zammın hesabını sorabilir. (10 Temmuz 2022 Ek bilgi: Bu hesabın sorulması yerine Temmuz ayında %2,5 ve %9.5 iki olmak üzere iki ilave zamla iki aydan kısa bir sürede toplamda %61i aşan zam yapılmış oldu. Enflasyon timleri doğru şükürsüzlük, sabırsızlık, paranın değeri hakkında karamsarlık gösteren Çaykur'a... Çünkü 2 nisan 2022'de  "Fiyatlar konusunda vicdansızlık yaparak milletin aşına, ekmeğine, geçimine göz dikenlere acımayacağız" sözünün gereği yerine getirilmeli. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60968934 Eğer konuşmalar bir kayıkçı kavgası değilse, gündüz çobanla ağlayıp gece sürü basılmıyorsa...)

20 Haziran  2022 Ek Bilgi: İstatistik Kurumunun enflasyon rakamları ile mücadelesi devam ediyor. Mayıs ayında çay fiyatları bir önceki aya göre sadece %10.88 artmış. Çaykur'un %43,7 özel sektörün çaya %25-30 zam yaparken bu rakamı elde edebilmek kolay olmasa gerek... Kurumca taze süt fiyatlarının %11.58 arttığı rapor edilmiş. Oysa Et Süt Kurumu 5,70 TL/Litre olan süt fiyatını ESK 15 Mayıs 2022'den geçerli olmak 7,50 TL/Litre ye yükseltmiş, yani %31,58 zam yapmıştı.

Ücreti %2,98'e göre arttırılacak fakirin gıdasını çalanların ahrette ödeyecekleri kul hakkına itikadı olmayabilir. Ama devran döndüğünde mahkeme önünde verilecek hesaba hazırlanmaları ve temiz iç çamaşırına yatırım yapmaları faydalı olur.
tarafından

"Daha da beter eyle ya Rabbi!"

Tarihte görülmeyen İTO-TÜİK, ÜFE-TÜFE, Kıbrıs -TÜİK enflasyonları farkları yöneticileri seri şekilde değiştirilip madde sepetini yayımlamaktan vazgeçen TÜİK...

20 yıl sonra nedense aniden uyulması gerektiği düşünülmeye başlanan Nass'a değer verdiğini iddia edenler için:

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ahz%C3%A2b-suresi/3603/70-ayet-tefsiri

Ahzab ﴾70-71﴿ Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin, günahlarınızı bağışlasın...

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/17/10-ayet-tefsiri

﴾10﴿ ... Yalan söylemeleri yüzünden, kendilerine acı veren bir azap da vardır.

https://bit.ly/3wtDlC5

﴾135﴿ Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun...

Faizde nassa uyulduğu iddiası da tamamen palavradır. 

1) Düşürülebilen tek faiz politika faizidir. Bu da faiz lobisini ömürlerinde görmedikleri rekor karlara ulaştırmış, patlatılan iç borç stokunun faizinin anaparayı geçmesine, yurtdışında borçlanma faizlerinin tefeci faizine fırlamasına yol açılmıştır. Ayrıca politika faizi de sıfıra indirilmemiş, 19'dan sadece 9'a düşürülmüştür. İddianda samimiysen neden sıfırlamadın. Diğer bütün faizler artarken tek bir faiz düşürülmüştür. Merkez bankasının faizinin düşünce bütün faizlerin de düşeceğini söyleyen kişinin zekasını ölçtürdün mü? Düşen bu faizin de hem halka hem devlete akıl almaz büyüklükte zararı olmuştur. 2002-2017 arası 15 sene boyunca bütçe faiz ödemeleri 59 milyar lirayı geçmezken, faize düşmanım deyip 2022’de 330 milyar (+320 kkm toplam 650 milyar) 2023'te 566 milyar lira faiz ödemeyi planlıyorsun. Faize dost olsaydın daha ne yapacaktın? Söylenen şeyin fiilen hiçbir geçerliliği olmadığı ve olmayacağı bilindiği halde bu faciaya yol açılmıştır. Amaç neydi? Payandalayan sermayeye kat kat şişirilmiş fiyatlı ihalelerle verilen destek az gelmiş devlet bankalarından hibe seviyesinde kredilerle Hazinenin kasası boşaltılmıştır. Başka kimse yiyemesin diye bütün faizi yiyerek kendilerini mi feda etmişler?

2) Faizi düşürürken oluşan negatif faizle halkın bu kadar hızlı fakirleşmesinden, birikiminin ve gelirinin satın alma gücünü kaybetmesinden kaynaklı kul hakkını ne yapacağız? Yoksa 20 yıldır sonsuz hoşgörü sunulan İhlas Finans'ın dindar kesimin varlığını yok etme misyonunu tamamlamaya mı çalıştılar? Gavur gelse daha ne yapacaktı? Kendi koltuğu için ülkenin ve çocukların geleceğini karartmaktan çekinmeyip firavunlaşanlara ümmetin bedduası yetişir.

https://bit.ly/3kosRkA

﴾188﴿ Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bile bile, günaha saparak, insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onun bir parçasını yetkililere aktarmayın.

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/195/188-ayet-tefsiri

Allah insanların para servetlerinin yok edilmesini, evsiz ve aç bırakılmasını mı emretmiştir?

﴾18﴿ Allah hakkında yalan yanlış şeyler uydurandan daha zalim kim vardır! ... Bilin ki, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olacaktır!

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/H%C3%BBd-suresi/1491/18-19-ayet-tefsiri

Zalim: Boyunduruğu altındaki insanlara zulmeden, insanlar arasında adaleti sağlamak yerine güçlüden yana olup haklının hakkını teslim etmeyen kişilere zalim veya gaddar denir. Kur'an'da zulüm; Allah'a karşı işlenen bir haksızlık anlamında şirk, bir işi olması gerektiği gibi yapmamak şeklinde amel, kendine ve başkasına haksızlık etmek olarak ahlâk anlamında kullanılmaktadır. Zulüm en ağır ceza ile karşılık bulmaktadır.

3) Bu işler başladığında sıfır ve negatif seviyede faize sahip bir çok dünya ülkesi vardı. Bunlar nassa uyarak mı sıfır faiz seviyesindeydiler? Evet, ama hangi nassa? Hırsızlığa, enflasyon kelimesiyle ifade edilen soyguna, halkın ortak parasının sarf edildiği işlerdeki usulsüzlüğe hoşgörü göstermemek yoluyla farkında olmadan şu nassa paralel davrandılar:

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/M%C3%A2ide-suresi/707/38-ayet-tefsiri

﴾38﴿ Hırsızlık eden erkek ve hırsızlık eden kadının yaptıklarına karşılık bir ceza, Allah’tan bir ibret olarak ellerini kesin. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.

Önce hırsızlığı önlersen, faiz de kendiliğinden sıfıra yaklaşır. Onlar da hırsızlık anlamına gelen karşılıksız para basma suçunu işleyince enflasyonları arttı.

"Enflasyon" kelimesi hiç bir ayet ve hadiste geçmediği için çok rahatsınız, isterseniz roket gibi sonsuza kadar yükseltebilirsiniz değil mi?

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/A'r%C3%A2f-suresi/1039/85-87-ayet-tefsiri

A'râf Suresi - 85

﴾85﴿ Medyen’e kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: “...Artık ölçüyü tartıyı tam yapın, insanların mallarının değerini düşürmeyin, düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın...”

İnsanların mallarının değerini düşürmek haramsa parasının değerini o malları alamayacak kadar paçavraya çevirmek helal mi? 

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/92/85-86-ayet-tefsiri

﴾85﴿ ...Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler...

21/b ile verilen ihalelerle giden ve yıllarca gitmeye devam edecek para nassa uygun şekilde mi harcanmıştır? Kendi işini devletin mumunun ışığında yapmayanları örnek alması gerekenler devlet çarkının bir yağma sistemine dönüşmesine engel olmakla görevli Sayıştay'a çok da incelemeyin manasında "Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetiminin açık arama ve ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum" diyebilir mi? Nasslar arasında işime geleni seçerim işime geldiği kadarını yaparım denebilir mi?

Peki, lüks, şatafat, debdebe, ihtişam, saraylar, uçaklar, yüzlerce araç ve daha nice bilinmeyenlerle ilgili nassa uyuldu mu? Tüyü bitmedik yetimin, garip gurebanın, evine ekmek götüremeyen babanın, yeterli beslenemeyen çocukların hakkı dikkate alınarak mı harcamalar yapılıyor?

﴾31﴿ ...yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/A'r%C3%A2f-suresi/985/31-ayet-tefsiri

Geldiğinde bulduğun çiftlikleri ortadan kaldırmak yerine ben de kendi çiftliklerimi kurarım dersen varılacak yer burasıdır. İtibarın saray ve makam uçaklarının çokluğunda değil, ülkede yoksulluk ve açlık sınırı altında kalan insan sayısının azlığında olduğu fark edilemezse sadece güvenip peşine takılanları değil bütün halkı uçurumdan aşağı sürersin.

Peki, gerek makam gerekse danışmanlık verilenlerin yeterliliği ve adalete çok büyük önem verilmesi hususunda nassa uyulmuş mudur?

https://bit.ly/3YzskLJ

﴾58﴿ Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder...

"Bakan ve başbakan atadığım kişiler aslında liyakatsizdir." sözü her gün doğrulanıyor. Devlet bankasının yönetimine sahte diplomalı güreşçiyi, içişlerinin başına ömründe tek güvenlik makalesi okumamışı, Merkez Bankası başkanı olarak hayatında bir saat dahi kurumun çatısı altında bulunmamışı, afet işlerinin başına ilahiyatçıyı atamak emaneti ehline vermek midir? Verilerle konuşması, en yüksek itibarda olması gereken bankanın başkanı piyasalar yangın yerine dönmüşken ortadan kaybolup, eline tutuşturulmuş kağıdı okurken "Yurtdışına kaçırılmış 500 milyar dolar" dedikodusu yapmaz. Sorumluluğunun ve yaptıkların şuurunda utanma duygusuna sahip bir ekonomi bakanı şecaat-sirkat bağlamındaki şu utanç verici sözleri sarf edemez: "Yabancı ülkenin bir bakanıyla sohbet ediyoruz. 'Sizin ülkede enflasyon çok yüksek' dedi, ben de doğru dedim. Ama bakın dedim ben bu enflasyonla sokağa çıkıyorum. Siz %10 enflasyonla sokağa çıkamıyorsunuz." (Soyulup soğana çevrilmiş, enflasyon silindiri altında ezilmiş halkın arasına karışıp sorumluluğu dış güçlere, marketlere atıyoruz. Burnundan soluyup seçimi bekleyen halk da nezaketen inanmış gibi davranmıyor, gerçekten inandığını sanıyoruz. Yoksa öyle değil mi?) Makamının gerektirdiği ekonomiyi okumamış da olsan sorup öğrenip ona göre konuşursan belki bir tane olsun sözün doğru çıkar.

Ya her türlü saçmalığa itiraz etmesi gereken danışmanlar için nass: Ebû  Hüreyre, 

“Rasûlullah (sav), (dalkavukluğu âdet hâline getiren) övücülerin ağızlarına toprak saçmamızı (onlara engel olmamızı) emretti.” Ebû Dâvûd, Edeb, 9.

15 Temmuzda, halkın şahıslarına aşık olduğu için ölümüne sokağa çıktığını sananlar, seçim gecesi, aşkın siyasi ve ekonomik özgürlüğe, öfkeninse köleleştirilmeye olduğunu feci şekilde anlayacak.

Emeklinin, asgari ücretlinin ve nicelerinin açlık sınırı altında gelir elde ettiği yerde nass: 

"Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir." (Hakim, Müstedrek, 4/183, h. no: 7307)

https://sorularlaislamiyet.com/apartmanda-veya-mahallede-ac-olandan-sorumlu-muyuz

https://bit.ly/3GKTI1H

Aslında "nass" kelimesinin uzunca bir süredir kullanılmamasıyla gerçek ortaya çıkmıştır.

Hazret-i Ömer (ra): “Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız; konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiği zaman emânete riâyet ediyor mu, dünya ile meşgul olurken helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326)

Yapılanlara şahit olan yeni nesil "İslam buysa..." diye başlayan cümleler kurmaya başladıysa, yapanları "siyasi İslamcılıkla" değil "İslam düşmanlığını yaymaya çalışmakla" suçlamak daha uygundur.

Peki, bütün bu rezaletin, ekonomik felaketin sebebi bir takım dış güçler mi?

Şûrâ ﴾30﴿ Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.

https://bit.ly/3w9LIm0

Yunus 100: ....Allah pisliği (huzursuzluğu, kokuşmuşluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.

https://bit.ly/3XgXPtb

Düşük bir ihtimal, ama ola ki bilmiyordun, orada da nass var kurtulamazsın:

﴾43﴿ ... Eğer bilmiyorsanız bilgi sahibi olanlara sorun.

https://bit.ly/3R1gDL3

Bilgi sahibi olduğu sanılanın da ilmi yetersizse yapılması gereken belli:

﴾76﴿ ...Her bilenin üstünde daha çok bilen biri vardır.

https://bit.ly/3QTQ0Yb

Aklı, bilimi, vicdanı ve dahi İslamı tatile çıkararak yapılanların yıktıklarını hazineyi savururcasına harcayıp toparlamak elbette mümkün olmayacaktır.

Hipnozdan hala uyanmadığı varsayılan kemik oylardan ne beklenebilir? İstediğin kadar şirk kokusu verecek şekilde cami duvarına yaslanıp nutuk salla...

İşte hal' için nass: "....ve nahleu ve netrükü men yefcürük...." : "...Nimetlerini inkâr eden ve Sana karşı geleni bırakırız."

https://bit.ly/3GMhbzp 

Seçim gecesi, kulaklarınızı, artık zekat veremez ve hacca gidemez hale getirilmiş, soyulup soğana çevrilmiş, ramazanda en ucuz pideyi, hurmayı alırken bile iki kere düşünen gözü yaşlı mütedeyyin kesimin dilinden Hz. Nuh'un şu duasına hazırlayın: "...O zalimleri ise, daha da beter eyle, daha da perişan eyle!”

tarafından
Nass'dan söz ederken...

Sigaranın haramlığı konusunda fetva veren din kurumu yetkilileri "Enflasyon haramdır. Karşılıksız para basmak haramdır. İnsanların ceplerindeki parayı değersiz hale getirmek kul hakkına girmektir ve caiz değildir." hükmünü vermek için ne zaman bir toplantı yapabilir acaba?

Belki ondan sonra "ihalesiz olarak devlet işlerinin birilerine vererek Beytül Mal'den haksız şekilde para çıkmasına yol açmak haramdır." konusunu tartışma tarihi de belirlenebilir.

https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/Karar/38295/sigara-icmenin-dini-hukmu-nedir

https://www.youtube.com/watch?v=sTcuRB1Dor8
tarafından
Nass umrundaysa:

“Komşusu açken tok yatan kimse hakkıyla iman etmiş sayılmaz” Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, C 10, s. 7.

Asgari ücret, emekli maaşı, dul ve yetim maaşı açlık sınırı altındayken saltanat muktedirleri bu nassa göre ne durumdadırlar?

Sakın "imkanlar" şiirini okumasınlar... Nelere imkan bulunduğu, israf, tantana, itibar görgüsüzlükleri; gereksiz, acilliği olmayan ve bedelinin kat kat üstünde yatırımlar; bütçe faiz ödemelerini 10 katına çıkarmalar; taraftar kadrolaşması ile sayısız haram yiyiciliklere harcananlar ortadayken....

Bir takım afyonlarla uyutulan ve korkularla aldatılan halk hesabını sormasa da bir hesap soran olacak...
tarafından
Nassa uyulacak diyenin uymayıp ihlal ettiği nasları "darul-harp" gerekçesiyle açıklaması yersizdir. Bu toprakların darulharp olmadığına dair çok daha fazla görüş var. Kaldı ki yaptıklarından zarar gören çok açık şekilde çoğunluğu mümin olan bir topluluktur.

Velev ki darulharp olsa...

Hatta tarihinde hiçbir zaman islam hakimiyeti yaşamayan bir Almanya, bir Hollanda gibi ülke olsa ve seni de "Ya bu kişi ülke idaresini çok iyi biliyor" diye o ülkenin hristiyan veya ateist insanları yetki verip yönetici yapsa... "Bu insanlar bana yetki verdi ama onların vergilerini zorla İslami kuruluşlara bağışlayıp dine hizmet edeyim." düşüncesi İslama ve İslam ahlakına uygun mudur? Dikkat ki buna şahsi çıkar, hırsızlık ve yolsuzluk konusu da dahil değildir. Helalleşebilme imkansızlığı sebebiyle gavurun hakkına müminin hakkından daha büyük değer verilmesi bir prensiptir.

Dolayısıyla yapılan korkunç zulümlerin zalimlerini kurtaracak bir açıklama da yoktur. Bir kırık iğnesi çalınmış insanla bile helalleşmen gerekirken, 85 milyon insanın trilyonlarca dolarlık hakkına girmek, sayısız maddi, sosyal ve psikoloji acıya sebep olmak.... Gücün varsa elbette çıkarına uygun ne ise onu yaparsın. Ama.. Bol bol seçim rüşveti, dış güçlerin desteği, demokrasi tiyatrosunun figüranı muhalefetin de güven verememesi ile yetkinin yenilenmesi bu dünyanı belki kurtarır ama ahretteki hesaptan ve azaptan kurtarması çok zor...
tarafından
Dine hizmet maskesi altında en büyük zarar dindarlara verildi.

Nas adı altında kurulan sistem borçlananı ödüllendirme, borçlanmayanı cezalandırma üzerine kuruldu. Enflasyonun kat kat altında bir maliyetle borç alıp kredi ile ev araba alan zenginleşirken, borç veren fakirleşti. Tam bu noktada dini değerlere önem verenler, faiz hassasiyeti olanlar borç almadığı için dindarlar güya dine uygun bu sistemden zarar gördüler. Kendilerini korumak için sığındıkları döviz bastırıldığı, altında yükselmediği için ev alacakları paraları ancak evin kapısını alabilecek kadar azaldı.

Aynı ekonomik politikaların bir sonucu olarak ev fiyatlarındaki müthiş artışla, en uygun maliyetli ev kredisi taksitleri bile dar ve orta gelirlinin ufkunun ötesinde kaldı. Karı-koca çalışan aileler bile bir ev alamayacak durumdalar. Kim alıyor o zaman? İki evi olan üçüncüyü aldı, üç tane olan dördüncüyü aldı. Evi olmayan ise kira köşelerinde sürünüyor. Ev sahibi çıkarsa aynı muhitte kalamaz, hatta bir derece düşük semtte de kiralık bulamaz durumdalar. Fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan sistem. Düşük faizlerin, doların baskılanmasının, hızlı fakirleşmeye, orta sınıfın çok hızlı bir şekilde yok edilmesine yol açtığını insanlar nasıl göremiyor?

Devletin bütün kasaları boşalınca 27 ay önceki politikayı tekrar kabul etmek zorunda kalındı ama arada büyük kayıplar meydana geldi. Artık fakirlik geri döndürülemez seviyede… Şu ana kadar kim ne yaptıysa o.. Çoluğunuza çocuğunuza onu bırakacaksınız. Yarın öbür gün çocuklarınız bir ev alamayacak. Zaten eğitim, bir meslek altyapısını, ekonomi de yeterli geçim imkanlarını veremiyor. Artık cep telefonunu yenileyemeyecek bir fakirliğe sürüklenmiş bir halk var.
tarafından

İTO ile TÜİK arası fark 19 puanı aşıyor. Tarihte hiçbir zaman bu kadar büyük fark olmadı. İTO'nun ki de gerçeği göstermiyor ama bu kadarını yapma imkanı sadece TÜİK'te var. Açıklamanın hemen öncesinde Cumhurbaşkanı yardımcısını ziyaret etmesi manidar. Avrupa Birliğinde TÜFE aylık %1,1 iken bizde %2,37 demek insanların aklıyla alay etmektir. ÜFE  yıllık %144.95 artarken, hayırsever üretici sadece %79.60'ını tüketiciye yansıtmış! Gerçekte rekabet yetersizliğinden dolayı, üretici maruz kaldığı maliyet artışını fazla fazla tüketiciye bindirir. Yani hiçbir şekilde %150 altında bir enflasyon olamaz.

Gerçek enflasyon saklanıyor. Kur korumalı mevduatın (KKM) Hazineye maliyeti tam açıklanmadığı gibi Merkez Bankası üzerinden gelen maliyet ve vazgeçilen kurumlar vergisi maliyeti saklanıyor. Vatandaştan bilgi neden gizleniyor? Yaptıklarının yanlış olduğunun farkındalar. Akıl dışı kararlarla kepazeye çevrilen paranın değer kaybı ile dengeli şekilde halkın geliri artırılmak yerine yandaş beslemek için milyarlar ödeyip millet bahçesi yapmak, belli kişilere enflasyonun on da biri faizle kredi kullandırmak... KKM için, dövizle fiyatlanan ihalelerin bedelini ve patlatılan faizlerini için yüzlerce milyar lira para gerek... Olsun senin cebinden çıkmıyor ya, tarlanı satıp da ödeyecek değilsin ya... Seçim yaklaşırken kayıplar biraz telafi edilip yola devam edilmek isteniyor. Elbette seçim kazanmak mümkün, dört katına çıkan konut fiyatlarını eski seviyesine düşürebilirlerse...

Laflar ve Manaları:

"Hem ekonomik büyümemize katkı sağlıyor hem tasarruf ediyor hem de döviz kurlarında manipülasyon yapmak isteyen kötü niyetli güçlerin yoluna taş koyuyor" denilen KKM'nin küçük bir kusuru var: Yıl sonunda en az 300 milyar liralık bir bedel halka ödettirilecek. Ne yazık ki orada da kalmayıp maliyeti seçimlere kadar artmaya devam edecek. Elbette yetkililer bu parayı ceplerinden ödeyecekse uygulamaya saygı duymak lazım.

"Kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar." Kim neyi hazmedemesin? Devlet hazinesini batırma yarışması mı düzenlendi? Birinciyi elbette kıskanırlar. Olmayan düşmanlara karşı amansız mücadele veren kişiyi desteklemek lazım değil mi? "İktisatçıların bazıları sahiplerine yaranmak için programımızı kötülerken, bir kısmı cehaletleri sebebiyle bize kör düşmanlık yapıyor." Merkezin faizini birkaç puan düşürerek dövizi ve enflasyonu patlat, yıllarca sürekli olarak dolarını bozması için teşvik ettiğin halka özellikle de sana güvenenlere benzeri olmayan bir kazık atıp korkunç bir kabus halinde fukaralığa düşür, döviz rezervlerini bitirip borç dövizleri de sat, kredi notunu kabile devletleri   seviyesine düşür, KKM ile Hazineye çok ağır bir yük yükle, piyasaya müdahalede gereken doları bulabilmek için bütün söylemlerini ye, ev ve kira fiyatlarının katlanmasını seyret, çarşıda marketlerde fiyatlar hemen her gün artsın, dış borçlanma faizi, iç dış borç stoku, dış ticaret açığı rekorlara yükselsin... Korku ve şaşkınlık içindeki halkın bir dahaki ay satın alamayacağı endişesi ile yaptığı alışveriş ile büyüme rakamları şişerken işgücünün, geniş halk kitlelerinin bu büyümeden aldığı pay sürekli azalsın. Aradan geçen 10 ay ve bütün bu saymakla bitmez rezaletlerden sonra böyle bir programı kim yeterince kötüleyebilir? Lisanlar, lügatlar  yetmez. Üstelik geleneğimize göre ölünün arkasından konuşulmaz. Cehalete sıra gelince orada yarışmak mümkün değil...

"Bildikleri tek ekonomi teorisiyle Türkiye’yi değerlendirenleri kendi kısır dünyaları ile baş başa bırakıyoruz." Gerçekten bu dünyada hiç duyulmamış ve görülmemiş ekonomi teorisi hakkında peş peşe birkaç cümle duyabilmek ilginç olabilirdi. Teori nedir, tez nedir? Farkı nedir? Hangi akademisyenler ortaya koymuş, hangi üniversitelerde tartışılmış. "Ben işime geleceğini düşündüğüm böyle bir şey uydurdum. Kimseye de ispat etmek zorunda değilim. Uygulamaya koyarım ezilen ezilir, büyük şirketler ve faiz lobisi rekor karlara ulaşır, kalan kalır. Sesini çıkaran da düşmandır."

Kötü yönetim anlaşılmasın diye ortalığa umut saç, gerçekleri eğip bük, sayılarla oyna, hesaplama şekillerini  değiştirip yayınla... Asıl işi fiyat istikrarı olan merkez bankasını felç et. Bir yıllık devrinde enflasyonun %16'dan %76'ya çıktığı ve anayasaya aykırı olarak kurulan Fiyat İstikrarı Komitesi, market timleri, artırılarak yükü hazineye verilecek devlet marketleri, depo basma ile algı ve propaganda oyunları...

Şşşşt.

Öyle bir dayak yendi ki uyuyan kalmadı. Boşa kürek...

tarafından
Zimbabve, yüzde 257’lik enflasyonla ilk sıraya yerleşirken, ikinci sırada yüzde 168’lik oranla Lübnan yer alıyor. Yüzde 149’luk enflasyonla Sudan üçüncü, yüzde 139’luk enflasyonla Suriye dördüncü sırada. Yüzde 137 ile Venezuela beşinci sırada yer alırken, Türkiye yüzde 79,6’lık enflasyonla altıncı. Demokrasi halkın taleplerine cevap veren yöneticilerin başa geldiği bir sistemdir. Halk enflasyondan ve sürekli fakirleşmeden memnunsa, sebep olanları destekliyorsa yöneticilerin başta kalmak için yapması gereken enflasyonu ve yoksullaşmayı daha da arttırmaktır. Uzaya çıkma masalını dinlerken pazara çıkamamaktan mutlu olan varsa, yıllarca kaptan köşkünde sefa sürüp gemiyi batma noktasına getirenlerin, kürek çekerken yorgun düşmüşlere artık üç kat daha hızlı kürek çekmesini yoksa aynı gemide olduklarından birlikte boğulacakları palavrasına inanan varsa, BİM Mali İşler Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Haluk Dortluoğlu, "bizim 12 aylık enflasyonumuz yaklaşık 110 civarında" derken enflasyonun %80'in altında olduğuna inanan varsa, ücretlere enflasyonun üstünde artış yapılarak enflasyonun sosyal etkilerinin sınırlandırıldığını kabul eden varsa...

"Kendi alın terimizle, kendi kaynaklarımız ile kazandığımız parayı dövizde tutarak, başkalarının değirmenine su taşımaya, altında tutarak hareketsiz bırakmaya hiçbirimizin hakkı olmadığına inanıyorum. Unutmayınız hepimiz aynı Türkiye gemisinin içerisindeyiz. Bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden de su alarak batarsa hepimiz boğulacağız. Kamu ve finans kuruluşlarından iş dünyamızı ve vatandaşlarımızı desteklemek için verdiğimiz, düşük maliyetli Türk Lirasını götürüp dövize veya altına yatırmak, Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Devletin üretim ve istihdamı teşvik etmek için sağladığı kolaylıkları amacı dışında kullanmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne, enflasyonla ve girdi maliyetleri ile izahı olmayan fiyatlar koyarak piyasanın dengesini bozmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Sırf paradan para kazanmak adına yapabileceği yatırımı yapmamak, çalıştırabileceği işçiyi çalıştırmamak, üretebileceği ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Tespit ettiğimiz sorunların çoğunun hukuki değil, ahlaki temelli olduğunu gördüğümüz için..."

Çalışılacak Dersler: 1) Parayı dövizde tutmak kötü ise 8 liradan dolar alanlar nasıl 10 lira kazandı? 2) Döviz kötüyse neden 185 milyar dolarlık ihalelere enflasyonu ile beraber döviz garantisi verildi ve neden hiçbir şartta liraya çevrilmedi? 3) Yeni ekonomik programla her şey mükemmel olmuştu. Ne o öyle "su almak, batmak" lafları nereden çıkıyor? 4) Aklını kullanan oligarkların veya besleme zenginlerin kazandıklarını dolara çevirip yurtdışına çıkarması ve aldıkları kredi ile döviz alması rasyonel bir davranış değil mi? 4) Lafına güvenip varlığını lirada saklarken ev ve araba hayali kuran orta gelirlilerin artık gıda harcamalarını zorlukla karşılayacak ve hayallerini ahrete erteleyecek duruma kadar çökmesi yeterli değil mi? Kazlarda yolunacak tüy mü kaldı? 5) Mallara aşırı fiyat koyanlarla mücadele tiyatrosunu yiyecek cehalette kimseler olabilir. Ama rekabet kurumu diye bir kurum olduğunu, çalışamıyorsa önündeki engelleri de kaldırmanın yöneticilerin sorumluluğunda olduğunu, piyasa ekonomisinde yeterli rekabet şartlarında fiyatların zaten mümkün olacak en düşük seviyeye ineceğini bilmiyor gibi konuşarak kaç kişiyi sanki enflasyonla mücadele edildiğine ikna edebilir? Elektriğe, mazota, benzine, doğalgaza, vergiye zam yapıp fiyatların artışında hayali suçlular uydurarak kimler kandırılabilir? 6) Servetini korumak isteyenlerin çare bulamayıp emlake yönelerek fiyatları patlatmalarının suçlusu baktığın aynada olmasın? 7) Vahşi bir acımasızlıkla yoksullaştıran ve gelir dağılımını bozan enflasyonun sorumlularca film seyredilir gibi seyredildiği ortamda Merkez Bankası bile iki ayda bir fiyat artışı tahminlerini yarı yarıya artırırken sermayedarların uzun vadeli, istihdam oluşturacak yatırımlara gitmemesini anlamamak mümkün mü? 8) Tarım ürünleri taban fiyatları %100 üzerinde arttırılırken, üretici fiyatları, inşaat maliyetleri çoktan beri üç basamaklı enflasyonla pahalanırken gelecekte ne olacak da, ne yapılmış da enflasyon düşecek? 9) Paradan para kazanmak derken, bankaların Merkez bankasından 14-13'le, kur korumalı mevduattan 14-17 ile maliyetle sağlanan fonları Hazineye ve sanayiciye yüksek faizle vererek karlarını 2021'e göre 5 katına çıkması hangi duygulara sebep olmuştur? Yanaşma düzeninin muktedirlerinin dayanışması ne demektir? Bankaları neden zengin etmemiz gerekiyor? 10) Enflasyon %80 veya %150 iken politika faizini %14'ten %13'e indirmek "gerçek" ile bağın tamamen koptuğu anlamında değil midir? 11) En doğru kısım: Sorunların hukuki değil ahlaki ve vicdani olduğudur. İyilik yapılan kişinin benzeri az görülen bir kötülükle cevap vermesi...
Kaptanı usta olmayan gemiye, her rüzgâr kötüdür.
Ehliyetsiz kaptanın dibe oturmuş, dümeni kilitlemiş ve pusulasız gemisi daha fazla batamaz.
tarafından

Gerçek enflasyon nedir? Geçen yıl patlıcanın, patatesin, domatesin, toz şekerin 5 kilosu için ödediğin parayı bu yıl bir kilosuna veriyorsan enflasyon %400'dür. Motorin litresi, süt ürünleri, elektrik... 

Delille konuşalım:

https://tarim.ibb.istanbul/hal-mudurlugu/hal-fiyatlari.html

sayfasından "Tüm Yıllar" ve ürün seçerek fiyat değişimi görülebilir.

Başka;

13 Eylül 2022 tarihli haber:

https://www.trthaber.com/haber/gundem/sosyal-konut-projesinin-detaylari-belli-oldu-21-evler-608-bin-lira-olacak-708402.html

İyi ama  4 Mart 2022, yani sadece altı ay önce:

https://www.takvim.com.tr/galeri/ekonomi/tokiden-117-bin-tlye-21-ve-31-sifir-temiz-daireler-bu-firsat-yilda-1-defa-denk-gelir-ayda-39287-tlye-kira-yerine-kendi-evinizi-odeyin

Sosyal konutun fiyatı sadece altı ayda 117 bin liradan 608 bin liraya %420 yükselirken, şubat 2022den Ağustos 2022'ye TÜİK endekslerinde (1015,65- 799,93) sadece %27 enflasyon, son bir yıllık %80.21 gerçekleşmiş. 

Halk kandırılmıştır, hesaplar yalandır.

Ayrıca Suriye'de ücretsiz olarak 240 bin ev yapılacaktır.

https://www.haberturk.com/icisleri-bakani-soylu-suriye-de-240-bin-ev-yapacagiz-3472787

tarafından
Bizdeki üretici gibi hayırsever üretici çok zor bulunur. Maliyetleri %151,5 artarken sattıkları mala sadece %83,45 zam yapıyorlar. Artan maliyetlerinin nerdeyse sadece yarısını tüketiciye yansıtacak bir alicenaplıktalar. Kendilerine ödül verilmeli, destek olunmalı. Rakamı açıklayan koltuklarına yapışmış görevlileri de işçi ve emeklilerden keserek ülke bütçesine yaptıkları katkı dolayısıyla ödüllendirilmeli. Yönetim de bütün kadrosu ile en kısa sürede emeklilik ödülü kazanmalı...

Üretici Fiyatları 2022 eylülünde bir önceki aya göre %4,78, bir önceki yılın aynı ayına göre %151,5 artarak yıllık bazda rekor kırdı. TÜFE %83,45 olarak kaydedilirken ÜFE-TÜFE makası da 68,05 puanla tekrar rekor kırdı. Eşit olmaları gerekmiyor. Çünkü ÜFE sanayi fiyatlarına daha çok odaklanırken TÜFE'de tarım ve hizmet sektörü fiyatları da var. Fakat bu alt sektörler de incelenirse TÜFE'nin bu kadar düşük çıkmaması gerekir.

ÜFE'ye göre TÜFE'nin bu kadar düşük kalabilmesi ancak ekonomik daralma dönemlerinde iç talebin düşüşü ile mümkün olur. Artan maliyetler tüketiciye yansıtılamaz. Oysa 2022 2. çeyrek büyüme verilerine göre vatandaşın tüketimi büyümenin en önemli kaynağı.... TÜİK'e göre tüketim yılın 2. çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre %22,5 arttı ve bu büyümeye 13.62 puanlık katkı sağladı. Bir taraftan halkın tüketimi coştu diyeceksin diğer taraftan üreticinin bu talebi görmesine rağmen fiyatlarına kendi zararına olacak şekilde çok daha az zam yaptığını iddia edeceksin. Hem de öyle böyle değil, %150ye %80 gibi neredeyse maliyet artışının yarısını cepten karşılamışlar, bu kadar çok müşterileri varken!

https://bit.ly/3HY8B2B

İnsanlar şu dört rakamdan hangisinin doğru olduğunu çarşı, pazar ve markette zaten anlıyor.

Eylül 2022 TÜİK:%83,45 İTO:%107,42 ENAG:%186,27 KIBRIS:%120.32

Ekim 2022 TÜİK:%85,51 İTO:%108,77 ENAG:%185,34 KIBRIS:%120.72

Dezenformasyonla Mücadele Yasası, TCK'ya eklenen yeni madde ile 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunu tanımlanıyor ki bunu yapanlar faaliyetlerinden sorumlu tutulacak... Kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Bu yasadan TÜİK ve çalışanlarının muaf tutulmaları gerekecek.

Edit: Güncelleme: Aralık 2022'de Almanya'da aylık %0,5 yükselen enflasyonun bizde sadece %1,18 artması kötü niyeti gösterir. Zavallı emekliler, zavallı memurlar... Onlara verilmeyenlerle ayda 80 bin lira geliri olan "orta" gelirlilerin yeni ev alması sağlanacak.

https://bit.ly/3HY8B2B

Dolandırıcılık: Aldatma amacı ile yapılan kasıtlı eylemdir. Dolandırıcı: TCK'nın 157. maddesine göre, "hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan bir kişi"dir. 158. maddeye göre bu suçu "nitelikli dolandırıcılık" yapan durumlar: Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi. Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak. Kamu kurum ve kuruluşlarının... araç olarak kullanılması.

Dolandırıcılıkta, mağdur malın alınmasına rıza gösterirse de bu rıza hileyle alınmış bir rızadır. Hırsızlıkta ise mağdurun hiçbir rızası yoktur ve yalnızca taşınabilir mallar içindir. Oysa dolandırıcılık suçu, her türlü değere karşı işlenebilir. Dolandırıcılık suçunda kast yeterlidir.

https://bit.ly/3HxS6c7

Sadece bir kurumun rakam serisi o kurumun ayaklarının yer basmadığını gösteriyor. Seçim tarihinin kesinleşmesi ile yurtdışı uçak biletlerini incelemeye başlayabilirler.

https://www.turkishairlines.com/tr-int/ucak-bileti/rezervasyon/
Sürekli Edit:
Kasım 2022: TÜİK:%84,39 İTO:%105,55 ENAG:%170,70 KIBRIS:%114.35

Aralık 2022: TÜİK:%64,27 İTO: %92,97 ENAG:%137.55 KIBRIS: %94,51

Ocak 2023: TÜİK:%57,68 İTO: %79,68 ENAG:%121.62 KIBRIS: %89,23

Şubat 2023: TÜİK:%57,68 İTO: %79,68 ENAG:%121.62 KIBRIS: %89,23

Mart 2023: TÜİK:%57,68 İTO: %79,68 ENAG:%121.62 KIBRIS: %89,23

Nisan 2023: TÜİK:%57,68 İTO: %79,68 ENAG:%121.62 KIBRIS: %89,23

Mayıs 2023: TÜİK:%57,68 İTO: %79,68 ENAG:%121.62 KIBRIS: %89,23

Haziran 2023: TÜİK:%38,21 İTO: %55,19 ENAG:%108.58 KIBRIS: %65,43
...