Ekonomi geçen sene çok doğru giderken, cari işlemler açığı kapanmaya başlamışken sana kim dedi faizleri düşür diye. Enflasyonun 19’du. İki ay üst üste cari işlemler fazlası vermişken dış güçler mi baskı yaptı faizleri düşür diye… Ve halen diyorsun faizleri düşüreceğim diye… Yersiz şekilde düşürürsen başına bunların geleceği belli, ekonomiyi batırmak için dış güce ihtiyacın yok ki... Bütün dünya yapmayın, etmeyin derken kimseyi dinlemedin. Ekonomik olarak kim sana ne yapıyor. Avrupa, Afrika, Asya Amerika diyor mu bana ihracat yapmayacaksın diye, demiyor. Peki sıkıntın ne? Ne diyor sana insanlar? Senin risk primini onlar mı yükseltiyor. Yanlış para politikaları ile enflasyonu artırıyorsun, risk primin artıyor. Sen kendin yapıyorsun bunu. Hedef şaşırtmaca, algıları yönlendirme, çarpıtma ve dezenformasyon... Yanlış uygulamalarda ısrar ediyorsun. İsabetli hiçbir açıklaması olmayan bir bakan itibar açığının gidermek için ekonomi tarihinden kimsenin anlamadığı şeyleri kâğıttan okumayı başaramıyor. En saygın olması gereken bankanın başkanı kahvehane ağzıyla konuşur, enflasyonu açıklayan kurum kimse saçmalıkları yakalayamasın diye madde sepetini yayımlamaktan vaz geçiyor. Atanmışların liyakati hak getire... Dolar bir lira olacak diyen danışmanlar devletin kasasından maaş almaya devam ediyor. Bu kadro ile bu iş olmaz, dış güce ihtiyacın yok senin. Enflasyon, kur, faiz arasındaki bağı kaldırıyorsun ortadan, her şey darmaduman, tuz buz oluyor. Brüt rezervler bile hızla eriyor. Ekonomi çöktü, iflas etti. Sana kim dedi piyasaya dolar sat diye. Dış güçler mi dedi doları düşürürsen enflasyonu indirirsin diye. Öyle bir şey yok. Heteredoks politikaları dünyada uygulayan yok. Ne idüğü beli olmayan bir politika... Hedefleri de belli değil. Bir hedefe göre politika yaparsın. Gelecek sene enflasyon şu olacak, kur bu olacak diyebiliyor musun? Hayır. Her on beş günde bir revize ediyorsun bütün tahminleri… Sana kimse güvenmez. Güven olmayınca istikrar olmaz, kriz başına gelir. Halkın güvenini dış güçler düşürmüyor. Senin yaptığın yanlış politikalar düşürüyor.. Enflasyonu %19’dan %83’e dış güçler çıkarmadı. Bize son üç senedir yaptırım uygulayan bir ülke yok. Yabancılar güvenmediklerinden bu yıl 3 milyar dolarlık hisse senedini 2 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedini satıp çıktılar. “Varsa bütün iyi şeyleri ben yaptım, bütün kötü şeyleri de dış güçlerle muhalefet yaptı.” diyerek kim ne kadar aldatılabilir.
Uzaktan zihin kontrolü ile, bir dizi akıl izan dışı ekonomik kararı aldıracak teknolojiye sahip birileri yoksa zarar vermeye çalışan bir dış güç de yoktur.
Şu grafik bir saldırı olduğunu gösteriyorsa da bu saldırının dışardan çok içerisi kaynaklı olduğunu gösteriyor:
https://twitter.com/ali_hakan_kara/status/1576833348974309382/photo/1
Ekonomideki bütün rezillikler, Merkez Bankası'nın politika faizini hızla düşürüp dolar kurunu ve enflasyonu patlatmasıyla başladı. Bir yılda adeta bataklığa gömüldük. Dolar 8 liradan 18.70 liraya fırladı, yüzde 19 olan enflasyon yüzde 83'ü geçti. En son rezalet: Türkiye, doğalgaz ödemelerini 2024 yılına ertelemek için Rusya ile görüşmelere başladı. Yani Türkiye cari fazla verecek palavrası ile çıkılan yolda verilen rekor miktarda cari açık sonrasında döviz rezervi eridi bitti. Gelir gideri karşılamıyor. Cehalet mamulü saçma fikirlerin doğru olduğunu göstermek üzere yüzlerce milyar dolar piyasada satılınca kasa boşaldı. Barış halindeki bir ülke, savaş halindeki ülkeye beni iki yıl kadar idare et ödeyeceğim diyor. Bir yıldır bombalanan Ukrayna'da enflasyon yüzde 23, Rusya'nın enflasyonu yüzde 14 iken Türkiye'de ise yüzde 83,45… Neymiş "Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz:" Enflasyonun kendisi halkı hayat pahalılığına ezdirmek için özel olarak imal edilen bir şeydir. Yanlışlıkla, istemeden enflasyon olmaz. Bilerek ve isteyerek yapılır. Enflasyon ceplerden çalınan paradır.
Zaten sözünün eri olması, halkı kandırmaması, milleti zenginleştirmesi, başarısızlıkları için yalanların arkasına saklanmaması beklenerek bol oy kazanmış bir siyasetçi vaktiyle şunları söylemiş: "Bir de bir adet var, ülkede başımıza bir şey geldiği zaman hemen 'dış güçler' deriz, yabancılar deriz şu deriz bu deriz, onlara bazı isimler buluruz. Ve bunlar sebebiyle biz ayağa kalkamıyoruz, kalkınamıyoruz, birliğimiz beraberliğimiz bozuluyor filan. Yani bu doğru da olabilir ancak ben buna katılamıyorum. Niye katılamıyorum? Eğer sizin bünyeniz güçlüyse, sağlamsa, bünyede olan virüs hiçbir zaman sizin vücudunuza zarar veremez"
https://www.youtube.com/watch?v=tYZoXONbZrU
İşi bilen ve dürüst idarelere bırakılacak merkez bankası, bağımsız bir şekilde kur istikrarı ve fiyat istikrarı için çalışmadıkça, TÜİK bağımsız ve dürüst bir şekilde ülkenin gerçek rakamlarını açıklamadıkça bu krizin derinleşmesi önlenemez. Dört senedir akla gelen her türlü saçmalık yapıldı, sonuçlar ortada… Hala anlaşılmadı mı? Ülke bir krizden diğerine savruldu, döviz kuru patladı, enflasyon patladı, ekonomi berbat edildi, mahvedildi, hala mı anlaşılmadı? Bu yanlıştan dönmek için hala neyi bekliyorsunuz, neyi? Bu yanlıştan ne zaman döneceksiniz. Milyonlarca insan, yönetimin yanlışlarının ve bir kişinin kuru inadının bedelini ödüyor şu anda. Gerçekten çok yazık, yeter artık ya…