Allahım! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Şüphesiz sen bağışlaması bol olansın. (Âl-i Imran Suresi, 8. ayet)
Allahım, küçüklüğümde annem ve babam beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara rahmet et. (Isrâ Suresi, 24. Ayet)
Ey Allahım! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Ey Allahım! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin. (Haşir Suresi, 10. ayet)
Allahım! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır. Ey Allahım! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Allahım! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. (Mümtehine Suresi, 4-5. ayetler)
"Allahım beni bağış la, bana merhamet et, rızanı kazandıracak işler yaptır, bana afiyet ve ha yırlı rızk ver." (Müslim, "Zikir", 35)
"Allahım verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, verdiğin sağlığın bozulmasından, ansızın vereceğin ceza dan ve senin kızgınlığını üzerime çekecek her şeyden sana sığınırım." (Müslim, "Zikir", 96)"Allahım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan, kabir azabından, dirilerin ve ölülerin fitnesinden sana sığınırım." (Müslim, "Zikir", 50)
"Allahım! Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, kabul olunmayan duadan sana sığınırım." (Müslim, "Zikir", 73)
"Ey Rabbim! Beni, iyilik ettiği zaman sevinen, kötülük ettiği zaman pişman olanlardan eyle. (Ibn Ma - ce, "Edep", 57)
Ey Allahım seni sevmeyi, sevdiklerini sevmeyi ve sevgine ulaştıracak işleri nasip etmeni senden dilerim. Ey Allahım sevgini bana, nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl. (Tirmizî, "Dua", 73)
"Ey Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara, 285-286)
"Ey Rabbimiz, dünyada yaptıklarımızdan hesaba çekileceğimiz gün beni, anamı, babamı ve bütün inananları bağışla." (Ibrahim Su re si, 41. ayet)
"Rabbimiz! Bize dün ya da ve ahirette iyilik ver, bizi ateş azabından koru." (Bakara Suresi, 201. ayet)
"Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni iyi kimseler arasına kat. Sonra gelecekler arasın da beni doğrulukla anılanlardan kıl. Beni Naim cennetinin vârislerinden eyle. (Şuara Suresi, 83-86. ayetler)
"Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan. Dünyada ve ahirette yardımcım sensin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni iyi insanlar arasına kat." (Yusuf Suresi, 101. ayet)
"Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bize rahmet et. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin." (Araf Su re si, 151. ayet)
"Rabbim bize dünyada da ahirette de iyilik ver. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik." (Araf Suresi, 156. ayet)
"Ey Rabbim! Beni; bana, anne ve babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın iyi ameller işlemeye sevk et. Beni rahmetinle iyi kullarının arasına kat." (Neml Suresi, 19. ayet)
"Rabbim! Gireceğim yere doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. Çıkacağım yerden de beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver." (Isra Suresi, 80. ayet)
"Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." (Müminun Suresi, 118. ayet)
"Ey Allahım seni sevmeyi, sevdiklerini sevmeyi ve sevgine ulaştıracak işleri nasip etmeni senden dilerim. Ey Allahım sevgini bana, nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl." (Tirmizî, "Dua", 73)
"Allahım nefsimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana havale ettim. Rızanı umarak, azabından korkarak sırtımı sana dayadım. Sana sığındım. Senden başka sığınak, senden başka dayanak yok tur. Allahım indirdiğin kitabına, gönderdiğin peygamberine iman ettim." (Buharî, "Deavat", 7)
"Ey Allahım kötü ahlâklı olmaktan, kötü işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım." (Tirmizî, "Dua", 126)
"Allahım! Senden hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim." (Müslim, "Zikir", 72)
"Allahım! Bana iyi işler nasip eyle. Işlerimi senin rızana mahsus kıl. Içine gösteriş ve yalan karış masından sakındır." (Hazreti Ömer)
Allahım! Bütün güzellik ve iyiliklerin hepsini senden isterim. Bütün çirkinlik ve kötülüklerin hepsinden sana sığınırım." (Hazreti Ayşe)
"Kendisini zikredeni unutmayan Allah'a hamdolsun. Kendisine dua edeni boş çevirmeyen, yalvaranı ağlatmayan ve ümit edeni boş çıkarmayan Allah'a ham dol sun." (Haz re ti Ha san)
"Rabbim! Ben vücudumu pisliklerden yıkadım, arıttım. İçimi de kötülüklerden sen yıka, arıt." (Mevlâna)
"Ya Rabbi! Biz, başkasına değil, yalnız senin rab oluşunu kabul eder ve ancak sana boyun eğeriz. Ancak sana itaat etmekle iç huzuru ve gönül ferahlığı buluruz. Çünkü bütün korku ve ümidimizin ilk ve son kaynağı yalnız sensin. Sen korku vermez sen korku yok. Sen ümit vermez sen ümit yok. Sen lezzet duyurmadın mı her şey elem, Sen elem duyurmadın mı her şey lezzet." (Muhammed Hamdi Yazır)
"Ya Rabbi! Dua sendendir; o duanın kabul ve icabeti de senden Ya Rabbi! Dua ve yakarışımız da sana lâyık olmayan sözleri söyleyip hatalarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslah et ve kabul buyur. Çünkü sözlerin hâkim ve sultanı sensin."
Ramazan'da çekilecek tesbih ve zikirlerden kelime-i tevhid sözlük anlamı ile “Allah’ı birleme cümlesi” demektir. “Lâ ilahe illallah” sözünden ibarettir ve “Allah’tan başka ilah yoktur.” anlamına gelir. Bu cümlenin ifade ettiği mana İslam’ın temel ilkesini oluşturur. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kıyamet gününde benim şefaatim sayesinde en mutlu olacak insan, kalbinden içtenlikle, Lâ ilâhe illallah diyendir” (Buhârî, İlim, 33; Rikâk 51) buyurmuştur.
Zikir, hatırlamak ve hatırlatmak demektir. Kelime-i tevhidi zikir olarak okumak, okuyana ve dinleyenlere Allah’ı hatırlatacağı için sevap kazandıran bir ameldir, zikirlerin en güzelidir. Resûlullah (s.a.s.), “En faziletli zikir ‘Lâ ilahe illallah’; en faziletli dua da ‘Elhamdülillah’ demektir.” (İbn Mâce, Edeb, 55) buyurmuştur.
Bunun yanında günde yüz defa “Lâ ilâhe illallah” diyenin çeşitli şekillerde mükâfatlandırılacağı yönünde hadisler bulunmaktadır (İbn Mâce, Edeb, 54). Sahih hadislerde belirtilenler dışında dua veya zikirlerin belli sayılarda yapılması gerektiğine inanıp bunu iddia etmek doğru değildir.
Duaların kabulü için samimiyet önemli olup, belirli sayılarda okunması şart değildir (Mü’min, 40/65; Tirmizî, Deavât, 66). Salât-ı tefrîciyenin ya da herhangi bir duanın 4444 defa veya belli zamanlarda okunması şart olmadığı gibi okunduğunda muhakkak kabul olunacağını ifade eden herhangi bir âyet ve hadis de bulunmamaktadır. Kişinin, bir isteğinin yerine gelmesini Allah’tan isteyeceği vakit, iki rekât namaz kılması (İbn Mâce, , İkametu’s-Salat, 189), Allah’a hamd edip Hz. Peygambere (s.a.s.) salât-u selamda bulunması (Tirmizî, Deavât, 66; Ebû Dâvûd, Vitr, 23), duadan önce tövbe-istiğfar etmesi tavsiye edilir (Müslim, Zekât, 65).