Girdiğin dine göre sevap, çıktığın dine göre günah olabilir.
Faizi düşürerek halkın parasını zengine bedavaya kredi olarak verilmesi, yani "ucuz kredi" ile, sahte enflasyon rakamları ile sağlanan "emek sömürüsü ve köleleştirme" ile zenginlere, yandaş zombi şirketlere destek sağlama dininin prensipleri daima korunur.
Spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde vergi oranlarının yarıya indirilmesi de bu dine uygun bir karardır. Açlık seviyesindekilere gidin kumar oynayın demek gibi... Nasa göre faiz düşmeli, ama kumar teşvik mi edilmeli? Bir çok gıda madddesi vergisi %8 iken kumar vergisini %5e indirmek oldukça ilginç bir dini yaklaşım... İflas ettirdiğin yapının ayakta kalabilmesi için müslümanları soykırıma uğratanlarla ticaret rekorları kırmak da bu dine uygundur. "Herşeyi yap da yeter ki saray da otur" dini...
Soygunu helal kılan bir din varsa o dine uygun öyle çok eylem var ki...
Bu arada, Azerbaydan şarabını vergisiz ithal etmek için karar almak, Nass'a uygun mu?
Birileri zengin olsun diye Somali domuz etini vergisiz olarak ithal etme iznini tahsis etmek mukaddesata uygun mu?
Uyuşturucu ve beyaz kadın ticareti de olur mu acaba diye düşünmeyin, çünkü onlar uluslararası yasalara aykırı... Yoksa, o işlerde de çok büyük para var...
Akla gelen işlenebilecek bütün günah çeşitlerinin istisnasız olarak gerçekleştirilmesi gereken bir din olabilir mi?
Yalan ve aldatma günahı: Sayısız örneği var. "“Yeni vergi yok, oranlar da artmayacak!” "Görevde olduğum sürece faizler düşecek"....
İsraf: İtibardan tasarruf olmaması için bol saray bol makam uçağı... yetimin hakkını sakın düşünme
Beytülmale dadanma: Büyük ihaleleri hep aynı grupların alması, denetim dışına çıkarılan ülke varlıkları... Anayasal hukuki koruma ile hazineye bağlanan onlarca yıl gelir garantili soygunlar... Rekabete kapalı nepotist soygun düzeninde beşli çete ile beraber hazineyi haraca bağlayıp ülkeyi yatırım yapılamayacak kadar hukukun dışında bir duruma getirmek, bu suretle ülkeyi bir krizden öbüre savurmak...
Rüşvet ve rüşvetsi durumlara sonsuz hoşgörü: Avrupa 100 euroluk haksız kazanç şüphesi bakanları, başbakanları, belediye başkanlarını istifaya götürürken, istifa ile bile kurtulamayıp soruşturma ve mahkemelerle muhatap olurken bizde de küçük hırsızlıklara da izin verilmemelidir. Bunlara göz yumulursa devletin bütün bütçesini, merkez bankasının kasasını boşaltırlar, kendilerine saraylar yaptırırlar, kendilerine uçak filosu alır, yüzlerce araçlık konvoyları olur, çocukları krallar gibi yaşarlar, bütün sülalesi torunların tamamı ABD vatandaşı olur. Sonra sizin yangın söndürme uçağınız bile olmaz, saatlerce ayazda ekmek kuyruğunda beklemek zorunda kalırsınız. Hırsızın suçu var ama ev sahibinin de kapıyı kilitlemesi ve küçük hırsızlıklara da göz yumması gerekiyordu. Hala da gerekiyor. Seçim zamanı halk kesimleri, işçi, memur, köylü, çiftçi, esnaf, emekli, öğretmen, kamu görevlileri, işadamı vaat olarak kendilerine ne verileceğini sorguladıkça durum düzelmeyecektir. Tek istemeleri gereken partilerin devlette hırsızlığı engelleyecek nasıl daha etkili sistemleri tasarladıklarını anlatmalarıdır. Başka hiçbir şey.
Yağma: 1) Almanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonasıda İngiltere Federasyonu sadece Milli Takım kafilesinin masraflarını karşıladı. Fransa kafile dışında 27, İsviçre 14, İspanya 40 ve Portekiz de 33 davetli götürdü. Bizim Futbol Federasyonu 613 misafir davet etti. 2) Bakan kendi şirketine devletin arazisini tahsis edip, binlerce ağacın kesilmesine ve milletin parasıyla kendi tesisine altyapı yapılması anlaşması yapmak. 3) Şehir içindeki askeri arazilerin şehir dışına çıkarıldığında boş kalan arazilerin halkın tamamının kullanımına açılması yerine lüks siteler inşaa edip satarak milyonlarca dolar cukkalamak.
Dini konularda bile kayırma ve kul hakkı: Cami avlusunda siyasi miting düzenleyebilecek vahşilikde din istismarı yapılırken torpilli hacılık: 10 yıldan uzun süre kura bekleyenler varken siyasi ve idari makam sahiplerinin her istedikleri zaman ve üstelik aile efradıyla birlikte hacca gidebilmeleri...
İbadetin önlenmesi: Hac organizasyonundan kâr edilecek şekilde yüksek ücretler belirlenmesi ilgili vakfın gelirleri arasında hac organizasyonu gelir kaleminin de sayılması, hacca gidenlerden de alınan yurtdışı çıkış haracının 20 katına yükseltilmesi, diyanetin en ucuz götürdüğü hacıyı 6500 $’a götürürken diğer İslam ülkelerinde bu fiyatın yarı yarıya kadar düşebilmesi...
Faiz: Faiz lobisi faiz lobisi diye dolanan ben faize karşıyım deyip dünyanın en yüksek reel faizini öderken bu sebeple çöken bütçeyi düzeltebilmek için acımasız vergileri getirmesi... İlkokulu bitirebilmiş ve idiot seviyesi üzerinde herkesin rahatlıkla bilip anlayabileceği hakikatleri sanki bilmezmiş gibi, bir yandan ceplerini doldururken milleti ve devleti bir duvardan öbürüne çarpıp çarpıp durmak...
Köleleştirme aşkı ve insaları korkutma günahı: Sadece işçilerin her türlü hakkını elinden alıp ücretiyle karnını doyurup kirasını veremyecek duruma getirmek için emeklilik ve sendikal haklar dahil her türlü kanuni haklarını budamak yetmez.... Ayrıca "Ben TÜİK değilim. Her türlü rezaleti örtbas etmekle ilgili bir görevim yok." deyip serbestçe fikirlerini ifade edebileceğini düşünenleri en kısa sürede zindana tıkmak da gerekir. "Tehdit edelim, hapis korkusu, vergi cezsaı korkusu, işini kaybetme korkusu ile kimse konuşmasın, kimse eleştirmesin, kimse sesini çıkarmasın, herkesin başını yumrukla ezelim. Özgürlük, hak, hukuk adalet taleplerini kimlik ve şahsi kavga çatışmasına dönüştürelim. Despotluğumuzla korkutup boyun eğdirelim, sindirelim zulmümüze ses çıkaramasınlar. Rüşvetle bağladıklarımızıda menfaatlerini kaybetme korkusu ile zaten zulme rıza gösterecek şekilde kuklalaştırmıştık. Düşünemeyen geniş kitleleri de dış düşmanlar heyülası ile korkuttuk. Hakkı hakikati söyleyemez yanlışa yanlış diyemez hale geldiler."
Ali İmran 175: "Bakın, bu şeytan ancak kendi yandaşlarını korkutur. Mümin iseniz onlardan korkmayın, benden korkun."
Şuranın terki: 600 adet ballı maaşlı parmak kaldırma makinesini etkisiz elemana dönüştüren bir sistemde imzalı boş bir A4 kağıdına yazılanlar kanundur. Alınan kararları tasdik ettiği sürece sürece varlığı hoşgörülebilen bir tiyatro meclisi... "Danışman sıfatlı dalkavuklar heyetinin kalibresi yok mu?" İçi bomboş bir davul, etrafında içi bomboş davullar arar.
Dilsiz canlıları yok etme: Köpeklere yapılacakları anlatmaya gerek yok. Bilinmesi gereken kavram: Gayretullaha dokunmak: Yapılan işin ilahî gayreti harekete getirmesi, Allah'ın tüm gazabını üzerine çekmesi ile sonuçlanacak bir eylemde bulunmak anlamına gelir. Zulmün helak kararını gerektirecek seviyeye ulaşması için gereken eksik kısmın tamamlanması için ilave dinsizlikler... Burada edilecek dua: Şahit olduğu zulümleri durdurmaya güç yetiremeyenlerin celal sıfatını gösterebilecek yüce Allah'tan yine onun merhametine sığınmasıdır.
Yanlışlıkla bir kediye çarpıp zarar veren kimsenin üzülmesi, kahrolması için normal bir insan olmak yeterlidir, ayrıca müslüman olmaya ihtiyaç yoktur. Milyonlarca insanın hayatını cehenneme çevirip en küçük bir utanma, yazıklama, vicdan işareti vermeden saraylarda keyif sürebilmek neyi gerektirir? İnsanların düşünmekten kaçmasına, siyasi liderlerin putlaştırılması eğiliminin gücüne, besleme medyaya, önünü ilikleyen yargıya, verilen zararları açıkça gördüğü ve yaşadığı halde hala inanmamayıp putuna tapmaktan vazgeçmeyen güruha, hitabetin hipnozlama gücüne... Hak ve hakikat şöyle bir kenarda dursun, her seçimde "mızrakların ucuna takılı Kur'an sayfaları" işe yaramıştır.