tarafından

Çıkarken hoplaya zıplaya giden dolar yedi yıldan beri hep daha yükseklerde taban buluyor ve hiçbir zaman hareketine başladığı yere geri dönemiyor. Vaktiyle on yıl kadar yatırımcısını ağlattı.  O tarihten beri kısa süreli geri çekilmeler ardından hep kar ettiriyor. Bunun sebebi nedir? Hayatın hiç bir alanında hiç bir maliyete etkisi olmasaydı mesele olmazdı... Ancak enflasyon ve hayat pahalılığının kaynağı... Dolar bazında katlana katlana fakirleşen halkın bir çaresi var mı?

1) Vatandaş açısından: Dolara yatırım kumar olmaktan çıktıysa, artık hep kazandırıyorsa, para enflasyona karşı eriyorsa, kendini korumak için ne yapsın... Ama parasını dolara yatıranların şahlanan elektrik, doğalgaz faturalarına ve coşan fiyatlara ses çıkarmaması lazımdır. Yine de vatandaş devlet kurumlarını suçlayacaktır.

2) Devlet açısından: Herkesin iş sahibi olması için tasarruf yerine harcama ve yatırımı teşvik, dünyada birçok ülke idaresinin tercihidir. Bu tercihte kantarın topuzu kaçınca arz yetersizliği enflasyona yol açar. Ayrıca devletin enflasyona, yani mal ve hizmetlerin değeri karşısında paranın değerini düşmesine sebep olacak işleri (israf; hiçbir şeyin karşılığı olmadan, piyasadaki para miktarının artmasına yol açacak, kanunlara uygun ama iktisat mantığına aykırı harcamalar) durmazsa eninde sonunda dolar yine yükselir. Diğer taraftan dış saldırı olduğu da açık:  DonaldTrump'ın bu toprakların insanına bakışı  Tabi, kimse kâfi tedbir almayıp harbi kaybeden savaşçının “düşman vurdu” mazeretini dinlemez. Bu vaziyeti gören de şimdi artmazsa yarın artar diye dolar alır.

3) Halk ve idarenin sadece birinin iyi, diğerinin kötü olması diye bir şey yoktur. Tencere kapak dengesinde hep beraber dalalete düşüldüğünde, doğru yolu bulacak feraset ve irade bulunmadığında fakirlik başa gelecek en büyük sıkıntı olmayabilir. 17 Ağustos 1999 hatırlanması gereken bir tarihtir.

Cevabınız

Görüntülenecek adınız (isteğe bağlı):
Gizlilik: E-posta adresiniz yalnızca bu bildirimlerin gönderilmesi için kullanılacak.

13 Cevaplar

tarafından

Hem halkın hem idarenin kendi parasının değerli olmasını istemesi ve ona göre davranması lazım. Ara sıra yapılan mecburi diyetlerle biraz kilo kaybeden şişman kişi, temel alışkanlıklarını değiştirmezse ve iyileşmenin devamı için kas kütlesini arttıracak terletici çalışmalar yapamazsa kısa sürede eski kilosuna geri döner. Aynı şekilde dolardaki artışa refleks verecek üretim, ihracat ve rekabet kasları uzun yıllardan beri yok olduğu için umulan fayda elde edilemiyor. Kimsenin uzun vadeli fedakarlığa tahammülü olmayınca fakirleşme krizleri dönem dönem vurmaya devam edecektir. İdarenin de halka güven vermesi gerekir, aksi takdirde ihracat veya döviz geliri artışı olsa da bu sisteme girmeyecektir. Güven vermek en az üç bakımdan mümkündür. 

Birincisi, para politikası içindedir: Bir vatandaş nasıl para basıp piyasaya sürdüğünde ömrünü hapislerde geçirmesine yetecek bir suç işlemiş oluyorsa, aynı durum idareciler için de geçerli olmalıdır. Yani hiçbir esasa bağlı olmadan, paranın değerini düşürecek derecede, sınırsız bir şekilde banknot matbaasını çalıştırmak veya para arzını arttırmak da suç olmalıdır. 

İkincisi vergi politikası içindedir: Paranın sistemden kaçmasına ve bitmeyen bir krize sebep olan "Nereden Buldun Yasası" 2003 yılında kaldırılmıştı. Şu anda, bu yasa adı söylenmeden, vatandaşların banka hesaplarına gelen giden paranın maliyece incelenmesini ve vergisinin sorgulanmasını sağlayacak şekilde yürürlüğe tekrar konulmuş durumdadır. Bu da paranın sistem dışında kalmasına yol açmaktadır. Bu gibi yasaların bizim gibi memleketlerde uygulanabilmesi için vergi oranlarının ciddi şekilde düşürülmesi gerekir. Hiçbir idare bunu yapacak cesarette olamayacağından banka hesaplarının incelenmesi uygulaması sonlandırılmalıdır.

Üçüncüsü harcama politikası içindedir: Bütçe içi ve bütçe dışı, yerel ve genel, idarenin her türlü harcamasının olabilecek en ileri seviyede denetlenmesi sağlanmalı, hatta bu denetim kurumlarının da denetlenmesini sağlayacak şekilde kontrol mekanizmaları geliştirilmelidir. Kof ve hantal denetim sistemleri düzeltilmelidir. Her türlü harcama bütün kanallar kullanılarak en şeffaf hale getirilmelidir. Bazı rezaletler, sadece usta basın muhabirlerinin konuları deşmesi veya paylaşım kavgaları ile ortaya çıkıyor. Bu duruma gelinmeden, ortaya çıkacağı anlaşılan anlamsız veya illegal harcamalar yapılmazsa vergileri katlaya katlaya artırmak değil indirmek bile gündeme gelebilir. Bu şekilde "Yemeyeceksem, adamıma yediremeyeceksem idareye niye geleyim?" diyenler siyasetten sonsuza kadar tasfiye edilebilir. Ayrıca pandemi, birçok harcamanın yapılmadan, birçok personelin çalışması olmadan da işlerin yürüdüğünü gösterdi. Bu bilgiler kullanılarak katma değeri olmayan işlere son verilebilir. 

Dünyada seçim kazanmak isteyen hiçbir demokratik idare desteğini isteyeceği insanların sırtındaki vergi yükünü arttırmak istemez. Buna rağmen çeşit çeşit vergi artışı ve yeni vergiler gelmişse reform yapmanın zamanı fazlasıyla geçmiş demektir. Ne yazık ki, tarihte ekonomik reform denince, kolay olduğu için, hep sabit gelirlilerin her türlü haklarının azaltılması anlaşılmıştır. Bu da kaybedilen destekle beraber, değişmek zorunda kalınan idarelerle istikrarsızlığa yol açmıştır.

Varlığı, enflasyon ve dolar karşısında çok büyük kayba uğramış vatandaşın öfkelenmesi son derece normal. Bununla beraber "Yerli para biriminin insan tersine çevrilmesi, Nobel Kimya Ödülüne layık bir çalışma mıdır?" veya ekonomi yöneticisine "Sen soytarı mısın?" gibi sorular yöneltmek ne kadar doğru? Çünkü adam "I will totally destroy and obliterate the Economy of Turkey (I’ve done before!)."  "Türk Ekonomisini yıkıp yok edeceğim. (Daha önce yaptım!)" demiş. Okunan beddualar karşılığını bulmuş mu bilinmez tahtını kaybetti. Gelecek olanın daha insaflı olduğuna dair de bir işaret yok. Fakat umutsuzluğa da gerek yok. Gün doğmadan neler doğar. Bir yıl önce "korona" lafını kaç kişi biliyordu? Daha akıllı bir idare, daha şuurlu bir milli irade layık olunmayan nimetlere de ulaştırabilir.

Bu yazıyı, bu durumlara gelmeden yapılabilecek sayısız çareden birkaçından söz etmek için yazdım. Sıkıntının olduğu yerde çarelerin de tohumları vardır. Asıl olan, sıkıntı ile yüzleşen halkın beş yılda bir, bir kutuya kağıt parçası atmasından çok önce, önerilerinin dinlenebileceği, gerçekten işe yarayan kanalların var olmasıdır. Son önerim de şu olsun: CIMER, Açık Kapı gibi sistemler kapatılmalı ve işe yarayan yeni bir sistem kurulmalıdır.

tarafından
Ne nasihat kar etti ne musibet...

Ne birikimlerinin çöpe döndüğünü görenlerin gözyaşları ne çarşı, pazar, market fiyatlarına baktıkça "Senin Allah belanı versin." diyenlerin bedduası umursanmıyorsa...

Bütün yaşananlardan sonra "Demokratik iktidarlar tekrar seçilmek isterler." varsayımı tartışmalıdır.
tarafından
Anayasanın 78. Maddesi:

D- Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri

Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.

Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
tarafından
Bu topraklarda 70 yaşına geleceksin ama faizin zorla düşürüldüğünde doların patlayacağını bilmeyeceksin!.. 20 sene devletin başında duracaksın ama dolar patlarsa enflasyonun roket gibi artacağını bilmeyeceksin!.. İki ile ikiyi toplayabileceksin ama roketleşen enflasyon karşısında telafi edici hiç bir araç yokken milletin gelir ve birikiminin satın alma gücünün sıfıra doğru eriyeceğini bilmeyeceksin!.. İdiot seviyesi üzerinde bir zekan olacak ama yaptığın akıldışı işlerde zerrenin zerresi kadar bir başarı ihtimali olsa bile bunun beş yıldan önce gerçekleşmesinin imkansız olduğunu fark edemeyeceksin. Kendi adını söyleyebilecek kadar ilmi birikimin olacak ama millet fakirleşirken herhangi bir iktidarın sonraki seçimi kazanamayacağını bilmeyeceksin!..

Yani, bir seçim yapılacaksa kazanmayı değil, geldiğinde enkazın çok ötesinden molozla karşılaşan muhalefetin eline bir bomba bırakarak kaybetmeyi hedefleyen bir plan...

Şahsi hedefler tamamlanmışsa, hukuki garantiler sağlanmışsa, bundan sonrası olsa da olur olmasa da... Gerisini, seçim kazanmayı hedefler görüntüsü verilerek oynanan bütün tiyatrolara inanıp her türlü akıldışılığı alkışlayan, makam koltukları ile vedalaşacak kendi partisinin kodamanları düşünsün...
tarafından
Bin yıl kadar evvel yazılmış Kutadgu Bilig kitabındaki basirete ulaşılabilirse mesele kalmaz. Kitapta, halkın sultan üzerindeki ilk hakkının paranın değerinin korunması olduğunu yazar.

5574
Raiyyetin üç hakkı var sende
Bu haklarını öde, kendini zora düşürme

5575
Birisi ilinde arı tut gümüşü
Ayarını gözet ey bilgi küpü

5576
Bir diğeri doğru yasa yap halkına
İzin verme birinin diğerini zorlamasına

5577
Üçüncüsü bütün yolları emin tut
Eşkıyaların hepsini arıt

5578
Ödemiş olursun raiyyet hakkını
Ey açık elli, bundan sonra isteyebilirsin kendi hakkını
tarafından

Nedense Şair Eşref'ten şu mısralar aklıma geldi:

Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,
Vatandaş soyulurken aldırmıyor öküzler!
Hayadan eser yoktur nafile bütün sözler,
Beyhude inat etme hemen salla başını,
Dilini tut, uslu dur, zıkkımlan maaşını.

tarafından

“Gideceğimiz yönde bir köprü aramak için harcayacak mazot yok. Mazotu satıp parasını yediğim iddialarının sahipleri de yerçekimi – düşme oyununu kuranlar da aynı düşmanlar… Dolayısıyla uçurum olduğu söylenen tarafa doğru aynı kararlıkla ve aynı süratle devam edeceğimiz hakkında bilgilendirmek istedim.” demesiyle cinnet getirdiğinden şüphelenilen şoförün otobüsündeki yolcular “Şoför koltuğuna oturmak için izin isterken tam tersini söylemiştin.” demekle vakit kaybetmeden kapılara hücum etti: Dolar 13.43

tarafından
Çok riskli borsalarda bile zor uğranabilecek kaybı, yerli paraya dönmesi tavsiye edilen vatandaşlara yaşatıp seçim kazanmayı beklemek...
tarafından
Ne Suyla Ne Zehirle

Değişimin olup olmayacağı konusundaki acabalar Kasım 2021 itibariyle giderildi. Asıl anlaşılması gereken, gelecek olanların benzer veya başka zulümler yaptığında bir sonraki seçimin yıllarca beklenmek zorunda kalınmayacağının garantisinin ne olacağıdır. Denize düşen "Sarıldığın şeyin ne olduğuna bak." uyarısını dinlemez ama köklü çözüm için yağmurdan kaçanın doluya tutulmayacağı bir sistem kurulmalı.

Milletvekili Genel Seçimi, Cumhurbaşkanı Seçimi ile birlikte her beş yılda bir yapılır.  Kendine güvenen ve güvenilmesini isteyen muhalefet Anayasa'da şu değişikliği vaat etmelidir: "Enflasyon %25'i geçerse beş yılın tamamlanması beklenmeden derhal seçime gidilir."

Ayrıca merkez bankası, istatistik kurumu dahil şeffaflık, hesap verebilirlik ve bağımsız denetime açıklık esaslarının bütün devlet kurumlarında son derece güçlü bir şekilde yerleştirilmesi öncelikli hedef olmalı, bunun sağlanması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Modern devlet kimsenin babasının çiftliği olmayacak kurumlarla çalışır.
tarafından

Çin modeli büyüme sadece yerli parayı olabildiği kadar değersiz hale getirerek mümkün mü? Diğer politika araçları da kullanılmalı mı? Çin’de devletin kurallarına aykırı davranmanın cezası çok ağır şekilde belirlenmiştir. Mesela milli parayı tutanlar devalüasyon ve enflasyonla çok ağır bir zarara uğrarken, karar alıcı devlet otoritelerinde görev alan bütün üst ve orta derece yetkililer (başkan, bakanlar, bakanlıklarda, merkez bankası ve hazine gibi kurumlarda çalışanlar) ile yakın ve uzak bütün akrabalarının başta banka hesapları olmak üzere döviz cinsi herhangi bir varlığa sahip olmadıkları ne şekilde takip ediliyor? Böylesi bir durum tespiti halinde idam cezası dışında bir ceza var mı?

tarafından

Tavsiyeler:

6 Mart 2015 $=2,6027TL

https://businessht.bloomberght.com/guncel/video/erdogan-dolara-asiri-yatirim-yapan-yaya-kalabilir/136503

2 Aralık 2016 $=3,5130TL

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-38179921

3 Ağustos 2018 $=5,20TL

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-45053990

9 Aralık 2019 $=5,80TL

https://tr.sputniknews.com/20191209/erdogan-libyayla-yapilan-mutabakatla-turkiye-esasinda-uluslararasi-hukuktan-kaynaklanan-haklarini-1040799533.html

14 Aralık 2020 $=7,8841TL

https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/son-dakika-erdogandan-cagri-dolarinizi-tlye-cevirin-6167419/

Edit:

19 Ocak 2022 $=13,660TL

Açıklama: "Vatandaşlarımızı, kurumlarımızı, yatırımcılarımızı sağladığımız imkanlardan faydalanarak Dövizden kendi paramızı ve kendi paramızla yürütülen finansal enstrümanlara geçmeye davet ediyoruz."

https://www.milliyet.com.tr/siyaset/son-dakika-erdogan-acgozlulere-hareket-alani-tanimayacagiz-diyerek-acikladi-panik-havasini-dagittik-6684323

Buna göre ne yapmak lazım?

Edit2:

13 Haziran 2022 TCMB Saat 15:00 kuru 1 dolar = 17,28TL 

Bu önerilerin, tam tersi yönde değerlendirilmesi gerektiği sürekli ispatlanıyor.

Manipülasyon, sermaye piyasası araçlarının değerini, arz-talep dengesini yapay olarak etkileyen, sermaye piyasasının etkin bir şekilde işlemesini engelleyen davranışlardır. Manipülasyon (piyasa dolandırıcılığı) suçu 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu düzenlemenin ilk fıkrasında işleme dayalı manipülasyon suçuna yer vermiştir. Buna göre bu suç, sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla düzenlemede seçenekli olarak sayılan hareketlerden birinin yapılmasıyla tamamlanacaktır. İkinci fıkrada ise bilgiye dayalı manipülasyon suçu düzenlenmiştir. Buna göre ise sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yanlış veya yanıltıcı haber ve bilgi yaymak gibi kanunda sayılan davranışlar suç olarak düzenlenmiştir. Her iki suçla da Kanun, sermaye piyasasının etkin bir şekilde çalışmasını korumak istemektedir.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1985643

Edit3:

22  Ağustos 2022 TCMB Saat 15:00 kuru 1 dolar = 18,1357TL 

Açıklama:"...vatandaşlarımızı.... Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum."

https://www.milliyet.com.tr/siyaset/cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-6811440

Mesaj alındı. Yapılacak belli.

Edit4:

27 Haziran 2023 TCMB Saat 12:00 kuru 1 dolar = 26.0393TL

Hiç yanılmaz.

https://www.sozcu.com.tr/2023/ekonomi/erdogan-dolar-alan-yaya-kalir-demisti-onu-dinleyen-yaya-kaldi-7726874/

tarafından
Kışın ortasında elektriğe %125, doğalgaza %25; yaşlı oldukları için iş bulamayan, ama emekli olamayacak kadar da genç kabul edilen işsiz EYT'lilerin ödeyeceği aylık sağlık primine %40 zam yaparak oy beklemeye benzer bir durum.
tarafından
Beklenen şey seçim kazanmaktan çok, önceki yıl 6.30 TL ortalama ile 128 veya 140 milyar dolar satılan kişilerin paralarını en az üçe katlaması ise son derece normal bir durum.
tarafından

Doların yükselmesini fırsata çevirmek ya da zarar etmeyi engellemek için yapabileceğiniz bazı işlemler var. Zararı engellemek için Hedge işlemi yapabilirsiniz. Yok elimdeki para ile gelir elde edeyim diyorsanız bunun için kaldıraçlı işlem yapmanızı öneriyorum. Bu noktada FullSepp üzerinden oluşturulmuş olan Dolar Kazanma Yöntemi başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ederim. tabi biraz karışık anlatılmış.

tarafından
Teşekkürler, ama türev ürünler, kaldıraç ve fiyat hareketleri nedeniyle riskli işlemlerdir.

2021 4. Çeyrek itibariyle zararda olan müşterilerin oranı Ykyatirim’da %58, Qnb’de %62, Gedik Forexte %59.4, İntegral yatırımda %70, Işık Menkul FX’de %62.5, Garantibbvayatirim %61,85, Albforex’de % 68,6, Alnusyatirim %64, GCM %67.24.

Zaman zaman %80’leri aşan kaybedenlerin oranları, bu işe girildiğinde zarar etme ihtimalinin yarıdan fazla olduğunu gösteriyor.
tarafından
Benim, ekonomi teorilerinin doğruluğunu 84 milyon insanın servetini kumar masasına koyarak test edenlerden küçük bir isteğim olacak.

Bir "ömür" istiyorum.

Çünkü emekli olma çağıma kadar yani bir ömür boyu çalışarak ev almak için para biriktirmiştim. Paramı da  "yaya kalmamak için" defalarca verdikleri tavsiye doğrultusunda güvenmemiz istenen milli paramızda tutuyordum.

Çok değerli teorileri teste konduğunda ev fiyatları çok kısa bir sürede neredeyse ikiye katlandı.

Bir ömür daha verebilirlerse çalışıp gereken parayı biriktirebilirim.
tarafından
Müteahhit şirketlerin batmasını önlemek için kamu bankalarını talan eden bir anlayış ev fiyatlarını patlattı. Emlak fiyat artışı, halkı fakirleştiren bir durum. Barınma hakkının karşılanması bir lüks değildir. Gıda gibi, su gibi temel bir ihtiyaçtır. Kanada'da hükümet yabancılara 2 yıl boyunca konut satışını yasaklamaya hazırlanıyor. Tasarı artan fiyatlar nedeniyle ev almakta zorlanan Kanadalıları korumayı amaçlıyor.

İktisat tarihi, cin fikirli görünen; piyasayı enayi, kendini çok akıllı sanan şark kurnazlarının dolmak bilmez mezarıdır.

Dışardan kaynak gelmiyor. İçerde her türlü tasarrufa reel olarak zarar ettiriliyor. Para, tek yatırım aracı olarak konuta yönlendiriliyor. Kiralar ve ev fiyatları erişilemez seviyelere çıkmışken, sırf biraz dolar gelebilsin diye Afrika ülkelerinde bile konut satışıyla vatandaşlık pazarlaması yapılıyor. Reel olarak -30% a yaklaşan konut kredisini vermeye zorlanan kamu bankalarının zararı da toplanan vergilerle karşılanacak. Borç alanlar kazanırken, tasarrufçu soyuluyor. Devamlı olarak reel zarar ettirdiğinden TL artık değer saklama aracı olarak, yatırım olarak geçerli bir para değil. Bu sebeple KKM çıktı. Oluşan kur farkları için  piyasaya sürülecek para bir enflasyon kaynağı olacak. Paradan kaçış tüketim talebine, paranın değer kaybı maliyet artışına, ikisi beraber de enflasyona yol açıyor. Para verimsiz ölü yatırımlara, gayrimenkule, altına, dolara (yabancıların renkli desenli kağıtlarına) gidiyor. İktisadi buhran daha da ağırlaşıyor.

Enflasyon şahlanırken paranın değerini koruyacak başka hiçbir yatırım aracının kalmaması, krediler enflasyona göre çok düşük oranlarda iken konut kredilerinin bolca dağıtılması, dışardan gelen göçlere sınırsızca kucak açılması, ülke vatandaşlığının pazarlanmasında konut satışlarının kullanılması, yanlış politikalarla alevlenen enflasyonun inşaat maliyetlerini patlatması, köylünün geçinmesine fırsat vermeyen tarım destekleri ile şehre göçünün teşviki ev ve kira fiyatlarını coşturdu. Gerçekten evini satmak isteyenler bile hem daha yüksekten satarım diye hem de satınca aldığım parayı erimekten kurtaracak hiçbir şey yok diye satmaktan vazgeçince piyasada satılıklar azaldı. Bu da fiyatları yükseltti. Müdahale etmesi gerekenler başka bir memleketten sorumluymuş gibi davranınca, durumdan istifade ettiklerine yönelik şüpheler artıyor.

Faturanın kesileceği tarih hasretle bekleniyor.
tarafından
Rafet Dayı,

Korkarım artık en az üç veya dört ömür istemen gerekecek.

Faiz, vergi ve göç politikası ile yeni inşaat yapmadan bile konut bolluğu olur. Vatandaşlık satışını dahi durdurmayan bir hükümetin üç - beş katına çıkan konut fiyatları altında ezilen halkın problemleri ile bir alakası kalmış mıdır?

Vatandaşına saygı duyulması gereken bir varlık olarak değil de en ufak bir kaygı duymadan itilip kakılacak böcek gibi ezilecek bir pislik şeklinde değerlendiren bir anlayış hakim...  Karnın mı aç, evsiz misin? Öl.

Sosyal konut ihtimaline sevinmen isteniyor: Bedavaya bile verilebilecek evlere bir ömür taksit ödeyerek sahip olabilme ihtimalini çok iyi bir şey yapmış gibi davul çalarak ilan etmek... O evler zaten kolay kolay yapılamayacak, yapılsa da inanılmaz fiyatlara gelecek. Dahası sadece geçen yıl bu fiyatlara istediğin semtten ev sahibi olabilecekken bu yıl kurada çıkarsa, yapılırsa, dağ başında bir ev sahibi olabileceğin için çok teşekkür etmen bekleniyor.

Ali Babacan: "Bu sene ödeyecekleri kur farkını biz 320 milyar lira olarak öngörüyoruz. Faiz ise 330 milyar. 650 milyar ediyor toplam. Bu sene sadece faize ve kur farkında ödenen 650 milyar lirayla 1 milyon tane konutu bedava yapıp vatandaşa dağıtmak mümkündü. Erdoğan 100 bin konut yapacağız diye müjde veriyor. Bedava yapmıyor ki vatandaşı takside bağladı. Bunlar faiz düşmanı değil miydi ne oldu? Nas demiyor muydu? Merkez Bankası'nın faizini düşürdüm diye her gün çıkıp konuşuyor. Madem düşürdün niye devlet bu kadar faiz ödüyor. Kimi aldatmaya çalışıyorsunuz?"

https://www.karar.com/guncel-haberler/babacandan-kutuplasma-uyarisi-erdoganin-politikalari-zarar-veriyor-1705154

Diğer milletlerin aksine, bu milletin iktidarla hesaplaşmayı sandığa bırakmasının ne büyük bir nimet olduğunu keşke bilebilselerdi.
tarafından
Borsada yabancı satışı niye var? En geç seneye seçim varsa, gelenlerde akıl sahibi bir ekonomi yönetimi olacaksa ve sonra da borsada fiyatlar uçacaksa yabancılar bunu hesap edemiyor mu?

Hayır, daha fazlasını hesaplıyorlar. Şu an yapılanlar (algı operasyonları, petro-dolar sahiplerine yaltaklanmalar, hazineyi imha etmek isteyenlerin bir tarafından uydurduğu garip finans icatları) daha da korkunç bir sona sürüklenirken hafif ve etkisiz frenler olarak görülüyor. Hatta “sermaye kontrolü” kaygısına sahipler. Karlarından vazgeçerek sattıkları hisselerin parasını, suni olarak düşük tutulan dolar fiyatından çevirip kaçıyorlar. Tekrar gelmeyi, endeksin belki de elli sente çökmesi sonrası düşünecekler.
tarafından
Dolar alınır mı satılır mı?

Çok yüksek bir negatif reel faizle vatandaşın dövizi tercih etmesi + ABD ile büyük enflasyon farkı + dış ticarette, cari dengede rekor açık + çok düşük döviz rezervi + ne kadarının ödenmek zorunda kalınacağı belli olmayan 180 milyar dolar kısa vadeli dış borç + bankalar arası ve serbest piyasa kurlarının ayrışması + ekonomiye güvensizlik + geleceğe yönelik belirsizlik + yüksek enflasyon + bütçe açığında artış beklentisi + seçim dolayısıyla bol para basılmasının da arttıracağı enflasyon beklentileri + dünyada faizlerin yükselmesi + saygı duyulmasını değer verilmesini istediğim bir para birimim yok dercesine üç haneli enflasyona yaklaşırken tek haneli faizli bir para politikasına yıl sonundan önce erişme isteği + KKM karşısında risk taşısa da döviz mevduatının getirisinin olması + enflasyonla yıpranmış lira karşısında merkezin satışı ile doların olması gerektiği yerin altına baskılanması + kuru tetiklemek için faizi indireceğiz beyanları + kredi alarak dövize yatırım imkanları + dışardan dolar getirmek isteyenlerin daha yüksek kur talepleri + siyasetin zenginlere ait bir meslek olması dolayısıyla muhalefetin seçilmesi halinde bile zenginlere zarar verecek şirketleri iflasa sürükleyecek, emlak piyasasını ve borsayı çökertecek şekilde çok hızlı bir faiz artırımının mümkün olmaması doları yukarı çıkarabilir.

Diğer tarafta net hata noksanla kendini gösteren illegal veya kayıt dışı döviz girişinin devamı + Rusya’dan kaçan paranın daha fazla gelmesi ihtimali + tavizlerle elde edilebilecek swap veya doğrudan yatırımlar + getirisi olmasa da kayba uğratmayan KKM + ekonomi yönetiminin sürekli yeni tedbirleri (ihracatçıyı turizmciyi dövizi satmaya mecbur bırakmak + döviz alımına vergi getirmek + döviz piyasalarına vatandaşın erişimini yasaklamak kısıtlamak) + faizleri yükseltmeyi planlayan muhalefetin seçimi kazanma ihtimalinin arttığına yönelik beklenti doların yükselişini sınırlar.

Bütün bunlar biliniyor ve dolar 3 Ekim 2022’de serbest piyasada 18,60 civarından satılıyor.
...